Salgın hastalıkların yarattığı korku ve kaygı tüm dünyayı sarmış durumda. Ülkemizde son dönemde yükselişe geçen bu salgın dünya çapında birçok kişinin ölümüne sebep oldu. Haliyle gördüğümüz tablo karşısında kaygılanmamak zor. Fakat kaygı ve stres bizi korunmaya çalıştığımız şeye karşı zayıf hale getiriyor. Bizler hem durumun farkında ve tedbirli olmalıyız hem de bunu psikolojik sağlamlık çerçevesinde yapabilmeliyiz. Peki nasıl?
‘’Sorun küresel, mücadele ulusal..’’ bu güzel cümleyle yola çıkarsak, diğer ülkelere göre virüsle daha geç tanışmamız ulusal korunma anlamında bizlere yardımcı oluyor. Herkes bireysel önlemler almaya çalışıyor. Bize bir şey olmaz mantığıyla hareket etmenin bir işe yaramadığını görmeye başladık. Bu nedenle alabileceğimiz tedbirleri hatırlayalım;
-Yurtdışı seyahatlerini iptal etmek yeni döndüysek 14 günü evde geçirip kendinizi izole etmek
-Olası bir korona virüs tehlikesine karşı Yaşlılardan ve kronik hastalığı olan bireylerle temastan kaçınmak.
-Sık sık ellerinizi su ve sabunla yıkamak
-Temas halinde olduğumuz yüzeyleri sık sık temizlemek
-Kıyafetlerimizi sık değiştirmek
-Uyku ve beslenmemize dikkat etmek
-Psikolojik sağlığımızı korumak
Tüm bu saydıklarım arasında sanırım en az duyduğumuz madde ‘’psikolojik sağlığımızı korumak’’. Çok önemli ve gerekli bir madde çünkü ruh ve beden sağlığı bir bütündür. Ruh sağlığımızı koruyamazsak beden sağlığımızı korumamız zorlaşır. Nitekim psikolojik sağlamlığımızın temelinde etkili olan stres, korku ve kaygı vücudumuzda d vitamini ile sıkı ilişkili olup bağışıklık sistemimizi zayıflatıyor. Korona virüsten korunmanın temelinde de bağışıklık sistemimizin sağlamlığı önemlidir.
Fakat bu süreçte konser alanları, alışveriş merkezleri veya toplu taşımalar gibi kalabalık yerlere gitmemek gerekiyor hatta mecbur olmadan evden çıkmamak gerekiyor. Kültürümüzde olan tokalaşmak, sarılmak, bir arada toplu aktivitelerde bulunmak bu virüs için kesinlikle kaçınmak zorunda olduğumuz davranışlardan. Böylesi bir durumda bireylerin sosyal hayatı, iş hayatı veya eğitim hayatı gibi önemli alanlar etkilenmemesi imkânsız.
Bilinmezlik ve tehdit uyandırıyor bu salgın. Kişilerde panik atak, yüksek düzeyde stres, fobi, uykusuzluk, yeme sorunları gibi rahatsızlıklar artış gösteriyor
Peki psikolojik sağlamlığımızı korumanın yolları nelerdir?
-İnternetteki bilgi kirliliğinden kaçınmalıyız
Koronavirüse karşı belli bir düzeyde kaygı duymamız korunma ve tedbir açısından zararlı değil koruyucudur . Fakat sosyal medya ve internetteki bilgi kirliliği kafaları karıştırıyor. Hem işe yarar bilgiler olmuyor hem de kaygı ve korkumuzu tetikliyor. Bu konuda Sağlık Bakanlığının resmi sitesinden durumu takip etmek bizler için en sağlam kaynak olacaktır
-Net bilgiler elde etmeliyiz.
Psikolojimizi etkileyen temel şey belirsizliktir. Bu nedenle Koronavirüs nedir ? gerçek ölüm oranları nelerdir? Belirtileri nedir? Korunma ihtimalimiz var mı? Tedbirler nelerdir? Bu soruların net cevaplarını gerçek boyutlarıyla bilmemiz gerekiyor. Yapmamız gereken şey zihnimizdeki belirsizliklerden kurtulmak.
- Çevrenizdekilerle konu hakkında olumsuz konuşarak birbirinizi etkilememeye ve korkutmamaya gayret etmeliyiz.
Nitekim konu hakkında paylaşılan görseller ve yazılan yazılar insanlar üzerinde yüksek düzeyde stres, korku, panik ve endişe uyandırırken; fobiler, uyku problemleri, beslenme sorunları ve obsesif düşünceler gibi rahatsızlıkların artmasına sebep oldu.
-Çocuğunuzun yaşına uygun olarak konu hakkında kısa ve öz bilgiler vermelisiniz.
Çünkü sessiz kalmanız veya merakını gidermemeniz çocuğunuzda daha çok endişe uyandıracaktır.
- Belirlenen kurallar çerçevesinde yaşam standartlarımızı koruyup alışkanlıklarımızı devam ettirmeliyiz.
İşe gitmiyorsak evden internet üzerinden çalışmak ya da çocuklarımıza evde ödev yaptırmak gibi. Sosyal izole problemini ailemizle eğlenceli hale getirip, kaliteli aktiviteler oluşturabiliriz.
- Fazla fazla alışveriş yapmak yerine aylık ihtiyacınız kadarını depolayıp, kıtlık bilincinden uzaklaşmalıyız.
- Endişeleriniz arttığında konu hakkında bir ses kaydı ya da yazılı metin oluşturabilirsiniz. Ya da online hizmet veren bir uzmandan destek alabilirsiniz.
Tüm bunlara baktığımızda şunu görüyorum ki bazı kriz süreçleri bizler için bir fırsat. Psikolojik olgunluğumuzu, farkındalığımız arttırabileceğimiz bir fırsat. Maddi ve manevi her şeyi çok hızlı tükettiğimiz bir dönemdeyiz. Bu salgın sürecinde bize çok da mutluluk vermediğini sandığımız, duyarsızlaştığımız bazı aktivitelerin kıymetini anlıyoruz. İşe gitmenin, sokağa korkusuzca çıkabilmenin, sağlıklı olabilmenin, bir arada oturmanın, toplu aktivitelerin, tokalaşmanın sarılmanın, aslında önemli olan ama basit gördüğümüz birçok şeyin kıymetini görmeye başladık.
Olumsuz olaylar hem bireysel hem ulusal hem de küresel yaralar açıyor. Elimizden gelenlerin farkında olmak ve bireysel olarak hem kendimizi hem de çevremizi korumak adına önlemler almak adına bilinçlenelim. Hiçbir olumsuz olayı değiştiremeyiz fakat onlardan ders çıkarabiliriz. Sanırım ilerleyen zamanlarda salgının sona ermesiyle bunu çok daha iyi değerlendirebiliriz. Çok daha sağlıklı günler görebilmek dileğiyle..
Psk. Burçin Koyuncu
www.psikologburcinkoyuncu.com