Çocuk danışanlarımdan birinde dikkatimi çeken bir durum üzerine 'seçici konuşmamazlık' hakkında bilgi paylaşımında bulunma ihtiyacı hissettim. Çocuklarda nadir (%1in altında) görülen bu durum , genel çegingenlik tutumu ile karıştırılabiliyor . Çok ender görülen bir bozukluk olduğundan bazen de zaman içinde kendiliğinden ortadan kalktığı için dikkat çekmemekte ve kolaylıkla gözden kaçabilmektedir. Bu yüzden bu bozukluk üzerine çok fazla bir şey yazılmamıştır. Ancak fark edildiği yada şüphelenildiğinde, zamanında müdahale edilmediğinde bu durum çocuğun gerek eğitim hayatını gerekse sosyal ilişkilerini olumsuz yönde etkiler kopukluklar ve uzaklaşmalar yaşanmasına neden olabilir.
''Seçici konuşmamazlık’’ Nedir?
Akıcı konuşma becerisine sahip olan çocuğun konuşmanın gerektiği sosyal durumlarda (okul, arkadaş çevresi vb.) konuşmaması olarak tanımlanabilir. Bu çocukların konuşmaktan korktukları, iletişime geçilmek istendiğinde donmuş gibi durdukları, sorulan soruları yanıtsız bıraktıkları, donuk ve boş bir yüz ifadesi sergiledikleri, gülümsemedikleri ve konuşmadıkları rahatlıkla gözlemlenebilir.
Hepimiz bazı durumlarda çekingen olabiliriz. Özellikle kaygı uyandıran ortamlarda çevremize dikkat etmek, ortamda beklenen davranış kalıplarını anlayabilmemiz için biraz geri çekilmemizi sağlar ve uyumun bir aşamasıdır. Sağlıklı olduğu söylenebilir ancak bu kaygının fazla oluşu bizler için koruyucu olmaktan çıkar engelleyici hale gelir. Yani Çekingenlik bir tutum iken seçici konuşmamazlık bunun psikolojik bozukluk boyutudur diyebiliriz.
Belirtileri;
*ortaya çıkışı genellikle 5 yaşından öncedir özellikle 1-3 yaşlar arasında fark edilebilir. (okul çağı dönemlerinde de rastlanabilir)
* Çocuk başka durumlarda konuşurken, bir takım toplumsal durumlarda sürekli bir konuşmamazlık,gösterir.
* Çocuğun konuşmaması, onun eğitimini,mesleki başarısını ve sosyal iletişimini bozar.
* Bu sorunun süresi en az 1 aydır(Okula başladıktan sonraki ilk ay hariç)
* Konuşamama, konuşulan dili bilmeme veya o dili rahat konuşamamaya bağlı değildir.
* İhtiyaçlarını ve duygularını başlarını sallayarak, işaret ederek belli eder yada istekleri anlaşılana kadar tepkisiz ve hareketsiz kalabilirler. Sosyal çevre içinde kendilerine yönelik algıları genellikle olumsuzdur ve negatif beklenti içindedirler. “Öğretmenime bir soru sorsam bana kızabilir” ya da “eğer konuşursam tuhaf bir ses çıkar ve çocuklar bana güler” gibi bir takım negatif yargıları vardır.
Neden oluşur?
Nedenleri tam olarak belli olmamakla beraber seçici konuşmamazlığı olan çocukların ailelerinde yüksek oranda, seçici konuşmamazlık, sosyal fobi ve kaçınma bozukluğunun varlığı dikkat çekicidir. Seçici konuşmamazlık görülme sıklığının seyrek olması ve bu zorluğu yaşayan çocuklarla ilgili deneyimleri olmaması nedeniyle çoğu okul personeli bu konuda yeterli desteği sağlayamayabilirler. Bu nedenle ebeveyn ve öğretmen için endişe verici bir durum olabilir.
Tedavi Süreci
Seçici konuşmamazlık sorununa sahip olan çocuklar tedavi edilmedikleri takdirde yetişkinlik çağına kadar sosyal gelişimleri ciddi şekilde zarar görmüş, akademik olarak başarısız, özgüven problemleri olan,sosyal olarak izole ve içine kapanık devam edip,yetişkinlikte sosyal ve mesleki bakımdan yetersiz,kaygı bozukluğu veya depresyona yatkınlığı olan kişiler haline gelmeleri muhtemeldir
Tedavide erken başvuru çok önemlidir. Bunun sebebi çocuğun konuşmamasının güçlenmesi ve tedavinin zorlaşmasıdır. O yüzden aileye düşen ilk görev en kısa zamanda tedavi arayışına girmektir. mutlaka bir uzman tarafından takip edilmelidir. Uzman çocuğun yaşı ve ihtiyaçlarını dikkate alarak çocuk için uygun olan destek ve terapi yöntemini seçecektir. Uzmanın ilk hedefi kaygının azaltılması, kendilik algısının ve kendine güvenin yükseltilmesi olacaktır. Bu hedef gerçekleştirildiğinde arkasında çocuğun sözlü iletişimi kendiliğinden gelecektir. Sürecin yavaş ve uzun seyredebileceği unutulmamalıdır. Uzman çocukla çalışmalarına devam ederken diğer yandan ebeveyn ve öğretmeni de sürece dahil edecektir. Çocuğun yakın sosyal çevresindeki bireylerin (anne, baba, öğretmen) çocukla iletişimde nasıl bir tutum ve tavır sergilemeleri ile ilgili bilgi paylaşımında bulunacaktır. Çocukla ilgili her türlü çalışmada olduğu gibi seçici konuşmamazlık durumunda da yakın çevrenin uzmanla işbirliği içinde olması önemlidir.
Psk. Burçin Koyuncu