İLİŞKİLERDE SORUMLULUK: ALMAK YA DA ALMAMAK

İlişki kurmak, karşımızdaki kişi ile pek çok şeyi paylaşmak demektir. Bu paylaşımın temelinde sevgi vardır. Sevgi ilişkinin sorumluluğunu alma arzusunu doğurur, doğurmalıdır. Genel olarak sorulduğunda çiftler bunu onaylar fakat ilişki içerisinde bireylere yetersiz gelen ve karşılıklı suçlamaların tartışmaların çıktığı durumlar oluşur.Öyle ki sorumluluk konusu, çift terapilerinde çoğunlukla üzerinde durulması gereken konulardan biri olarak çıkıyor karşımıza.
Sorumsuzluk durumu ,evliliklerde ve duygusal ilişkilerde  farklı şekillerde ortaya çıksa da ortak bir duygu yaratır, DEĞERSİZLİK. İlişkide sorumluluk almak istemeyen birisi size değersiz hissettirir. Sizi dinlemez, sorumluluk almaz ve sanki ciddiye alınmadığınızı düşünürsünüz. Sizinle öylesine birlikteymiş gibi hissettirir. Bu değersizlik duygusu da bireyler arası çatışmalara sebep olur.

Öncelikle ,bireylerin sorumluluk almama sebeplerine bakalım;
1.İlişkinin getirdiği sorumlulukların kısıtlanma ve kişisel alanına müdahale olarak algılanması, sorumluluk almaktan kaçmaya sebep olur. Genelde sevginin az olduğu durumlarda karşılaşılan durumdur.
2. Bireyin sorumluluk konusunda önceliklerinin farklı olması,ilişkiye karşı sorumluluğunu geri plana atmasına sebep olur. Birey sorumsuz değildir fakat öncelik verdiği kişiler ve olaylar farklıdır. Bu da ilişkide sorumsuzluk çatışmalarına yol açar. Bu durumda çiftler arası önceliklerin konuşulması ve uyumun sağlanması gerekmektedir.
3. Kendilerini koruma arzusuyla yaparlar. Bir ilişkinin bitebilme ihtimali kişiyi korkutur ve bu korku kişinin karşı tarafa güvenle bağlanması engeller. Bağlanmaktan korkan ve karşısındaki kişiye tam anlamıyla güvenemeyen bir kişinin isedüzenli bir ilişki kurması zordur. Bu durum daha çok sevgililerde rastlanan ve aslında kökleri bebeklik dönemine dayanan dayanan bağlanma stiliyle ilgili bir bağlanma korkusuna işaret eder. Bu tip bireylerin partnerleri, genelde dengesiz olduklarıyla ve bir yakın bir uzak olduklarıyla ilgili yakınırlar.
4. Hayatta kendi sorumluluklarını taşımakta zorlanan, kendi ve hayatı ile ilgili kaygıları olan kişiler vardır. Bu tür kaygıları olan kişiler için sorumluluk da kaygı uyandıran bir faktördür.Bu nedenle sorumluluk almazlar.
5. Bireylerin kendileri ile kurdukları ilişkinin şekli çok önemlidir. Kendini sevmeyen biri bir başkasını gerçek anlamda sevemez. Sevgi olmadığında ise partnerinesorumluluk hissedebilmek mümkün değildir.
6. Özgüven eksikliği yaşayan bireyler sorumluluk almaktan kaçınırlar. Küçük yaşlardan itibaren sorumluluk duygusu ile özgüven birbiriyle bağlantılıdır.

Peki ilişkide sorumluluk sahibi olmak neden bu kadar gerekli?

Dünyaya gelen her insan sorumluluk sahibi olmakla yükümlüdür. Sorumluluk, bir bireyin yaşamla uyum sağlaması için gereklidir. Sorumluluk uyumu arttırır ve ilişkiler, evlilikler uyumun yüksek olması gereken kavramlardır. Bu nedenle ilişkilerde sorumluluk TEMELDİR.

Unutmayalım ki sorumluluk sahibi kişi, tavır ve davranışlarının olumlu olumsuz ortaya çıkabilecek tüm sonuçlarını göze alır. Bu nedenle sorumluluk gerçekten hissedilirse bireyleri mutlu yapar değilse sadece görev olarak görülür ve yük haline gelir. Yük haline gelen tavır ve davranışlar ise ilişkinin en büyük düşmanıdır. Bir süre sonra bireyler bu görevlerden bıkabilir yorulabilir. Kendisi gibi hissettiği farklı alanlar, kişiler arar. Bu durum ilişki için çok risklidir.

 Şunu belirtmek gerekir ki; Sorumluluk sahibi olmak  yetişkinlikte sonradan edinilebilir bir durum değil. Çocukluktan gelmesi gereken bir durumdur. Doğru şekilde büyütülen çocuklar yetişkinliklerinde sorumluluklardan rahatsız olmaz hatta mutlu olurlar. Çünkü sorumluluk hem görev gibi değildir hem de ilişkilerini düzenleyen olumlu bir faktördür.
İlişkilerin sağlığı için suçlamak yerine herkesin kendi sorumluklarını değerlendirmesi ve bunu partnerinin sorumluluk anlayışına uygun olup olmadığını sorgulaması gerekir. Basit gibi görünse de kolay olmayabilir.  İhtiyaç halinde bir uzman yardımı alarak bu durumun üstesinden gelebilirsiniz.

Psk. Burçin Koyuncu
www.psikologburcinkoyuncu.com
(05.09.2020)